SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 773 >>

باب: قول الله تعالى: {الحج أشهر معلومات فمن فرض فيهن الحج فلا رفث ولا فسوق ولا جدال في الحج} /البقرة: 197/. {يسألونك عن الأهلة قل هي مواقيت للناس والحج}. /البقرة: 89/.

33. Allahu Teala'nın "Hac Bilinen Aylardadır. Kim O Aylarda Hacca Niyet Ederse (İhramını Giyerse), Hac Esnasında Kadına Yaklaşmak, Günah Sayılan Davranışlara Yönelmek, Kavga Etmek Tartışma Yapmak Yoktur.[Bakara 197]  Sana Hilal Şeklinde Yeni Doğan Ayları Sorarlar. De Ki: Onlar, İnsanlar Ve Özellikle Hac İçin Vakit Ölçüleridir.”[Bakara 189] Sözleriyle İlgili Bab

 

-وقال ابن عمر رضي الله عنهما: أشهر الحج شوال وذو القعدة وعشر من ذي الحجة. وقال ابن عباس رضي الله عنهما: من السنة أن لا يحرم بالحج إلا في أشهر الحج. وكره عثمان رضي الله عنه: أن يحرم من خراسان أو كرمان.

- İbn Ömer r.a., "Hac ayları; şevval, zilkade ve zilhiccenin ilk on günüdür" demiştir.  - İbn Abbas r.a. "Hac için sadece hac aylarında ihram'a girmek Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in  sünnetlerinden biridir" demiştir.  - Osman r.a., Horasan veya Kirman'dan ihrama girmeyi mekruh görmüştür.

 

حدثنا محمد بن بشار قال: حدثني أبو بكر الحنفي: حدثنا أفلح بن حميد: سمعت القاسم بن محمد، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 خرجنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في أشهر الحج، وليالي الحج، وحرم الحج، فنزلنا بسرف، قالت: فخرج إلى أصحابه فقال: (من لم يكن منكم معه هدي، فأحب أن يجعلها عمرة فليفعل، ومن كان معه الهدي فلا).

قالت: فالآخذ بها والتارك لها من أصحابه، قالت: فأما رسول الله صلى الله عليه وسلم ورجال من أصحابه، فكانوا أهل قوة، وكان معهم الهدي، فلم يقدروا على العمرة، قالت: فدخل علي رسول الله صلى الله عليه وسلم وأنا أبكي، فقال: (ما يبكيك يا هنتاه). قلت: سمعت قولك لأصحابك، فمنعت العمرة، قال:(وما شأنك). قلت: لا أصلي، قال: (فلا يضيرك، إنما أنت امرأة من بنات آدم، كتب الله عليك ما كتب عليهن، فكوني في حجتك، فعسى الله أن يرزقكيها). قالت: فخرجنا في حجته حتى قدمنا منى، فطهرت، ثم خرجنا من منى، فأفضت بالبيت، قالت: ثم خرجت معه في النفر الآخر، حتى نزل المحصب، ونزلنا معه، فدعا عبد الرحمن بن أبي بكر، فقال: (اخرج بأختك من الحرم، فلتهل بعمرة، ثم افرغا، ثم ائتيا ها هنا، فإني أنظركما حتى تأتياني).

قالت: فخرجنا، حتى إذا فرغت، وفرغت من الطواف، ثم جئته بسحر، فقال:(هل فرغتم). فقلت: نعم، فآذن بالرحيل في أصحابه، فارتحل الناس فمر متوجها إلى المدينة.

ضير من ضار يضير ضيرا، ويقال: ضار يضور ضورا، وضر يضر ضرا.

 

[-1560-] Aişe (r.anha) şöyle anlatır: "Hac ayları içinde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile yolculuğa çıktık. Serif adlı yere gelip konaklamıştık. Bu sırada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabına doğru yönelerek, "Yanında hedy kurbanı bulunmayanlardan umre yapmak isteyenler yapsın. Hedy kurbanı olanlar ise yapmasın" buyurdu. Sahabilerden bir kısmı böyle bir kısmı diğer şekilde yaptı. Hz. Nebi ve bir grup sahabi güç kuvvet sahibi idi ve yanlarında hedy kurbanı bulunduğu halde (haccı bozup) umre yapamadılar. Bu sırada Resuİullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanıma geldi. Ben ağlamaktaydım.

 

"Ey hanım! neden ağlıyorsun?" diye sordu. Ben de, "Sahabilere söylediğin sözleri duydum. Benim umre yapmam yasakmış" dedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana neden olduğunu sorunca, "Namaz kılamıyorum" (adetliyim) diye cevap verdim. Bunun üzerine Resuİullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Zararı yok. Sen de, Allah'ın diğer kadınlar hakkında koymuş olduğu kanun üzere Adem'in kızlarından birisin. Sen haccını yap. Umulur ki Allah seni (bir umre ile) rızıklandırır" buyurdu. Hac yapmak üzere yola çıktık. Mina'ya geldiğimiz zaman temizlenmiştim. Mina'dan çıktım ve ifada tavafı yaptım. Mina'dan son dönüşte (Zilhicce'nin 13. günü) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte yola çıktım. Muhassab adlı yerde konakladık. Hz. Nebi Abdurrahman İbn Ebû Bekir'i çağırdı ve: "Kardeşini harem bölgesinden al götür. Umre için ihrama girsin. Umreyi tamamlayın. Daha sonra onu buraya getir. Siz gelinceye kadar burada bekliyorum" buyurdu. Daha sonra Abdurrahman ile birlikte çıktık. Umreyi ve tavafı tamamladıktan sonra seher vakti Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geldim. Bize, "Tamamladınız mı?" diye sordu. Ben de, "Evet" dedim. Bunun üzerine insanlara yola çıkılacağı yönünde duyuru yaptırdı. Sahabiler de yola çıktılar. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Medine'ye doğru yola koyuldu."

 

 

AÇIKLAMA:     "Hz. Osman r.a., Horasan veya Kirman'dan ihrama girmeyi mekruh görmüştür." Bu görüşü bize, Saîd İbn Mansûr nakletmiştir. Hüşeym/ Yunus İbn Ubeyd'den rivayetle Hasan el-Basri şöyle nakletmişti: "Rivayet edildiğine göre Abdullah İbn Amir ihrama Horasan'da girmişti. Hz. Osman'nın yanına vardığın­da Hz. Osman onu kınamış ve yaptığı hareketi hoş karşılamamıştır." Abdurraz-zak'ın Ma'mer İbn Eyyub'tan İbn Sirin yoluy lanaklettiği başka bir rivayette ise "Abdullah İbn Amir Horasan'dan ihrama girmişti. Hz. Osman'nın yanına vardığında Hz. Osman onu kınamış ve yaptığı hareketi hoş karşılamayarak ona şöyle demişti: Allah için savaştın. Fakat hac menasiki konusunda umursamaz davrandm."

 

Ahmed İbn Seyyar "Tarih-i Merv" adlı eserinde şöyle nakleder:

 

"Abdullah İbn Amir Horasan'ı fethedince "Allah'a olan şükrümü, bulunduğum bu yerden İhrama girmekle yerine getireceğim" demiş ve Nisabur'dan ih­rama girmiştir. Hz. Osman'ın (r.a.) yanına geldiği zaman Hz. Osman, onu bu davranışından dolayı kınamıştı." Bütün bu rivayetlerin senedieri birbirini destekler mahiyettedir.

 

Bu rivayetle öncekinin ilgisi şudur: Horasan'la Mekke arasındaki mesafe, hac aylarından daha uzun sürmektedir. Dolayısıyla hac aylarından önce ihrama girme zarureti doğmuştur. Bu ise mekruhtur. Hz, Osman r.a. da bu davranışı hoş karşılamamıştır.